haftasonu abant'da nereye baksak isoff amblemi vardı. abant'a gelirken yolda sayısız ufak isoff konvoycuğu geçtik, kimi aheste gidiyor, kimi güzel bir kahvaltının ortasında...
otele giriş yapıp kendimizi göl kenarına, sonra da yaylalara attık. sonradan adı becce'nin sucukcusu olarak tescillenen yaşar usta'da sucuk ekmek yedik. sağda solda bulduğumuz kar yığınlarına daldık, olur a altında yol olabilir diye. kar belimize gelip de durmak zorunda kalınca biz de ufak ufak kapakları çıkardık ortaya (bazılarında rakı kapağı vardı, bazılarında kanyak). tardu abi hiç üşenmeden sıcak şarap hazırladı, kar ortasında dumanları tüte tüte içtik. becce farklı bir off-road parkuru var mı diye nuri'nin aracını yoldan aşağı atmaya kalktı, yokmuş. bazı üyelerimiz telsiz frekanslarının herkese açık olduğunu unuttu, hatırlattılar:)
akşam yedik, içtik, doğumgünü kutladık (leyon ve ihsan abi bir yaşlarına daha girdiler) dansettik, şarkı söyledik, çiftetelli oynadık. sonra da bizim için yakılan ateşin başında toplanıp (lüksü görüyor musunuz, ateşimizi bile hazır bulduk) karanfilli sıcak şarap ve benzeri şeyler içtik. bazılarımız daha çok içti ama onlar hatırlamıyorlar.
sabah isoff 1. geleneksel kartopu savaşlarını yaptık. ben kazandım (itirazı olan varsa federasyona şikayet dilekçesi yollasın). orman içinde muhteşem bir kar yürüyüş parkuru bulduk, sonu kardanadam vadisine çıkıyordu (yaklaşık 50 kardanadam yaşıyordu vadide).
sonrasında döne döne mudurnuya indik, mudurnu yöresel yemeklerine bir ziyaret yaptık, mudurunu off-road kulübü ile tanıştık, ve de istanbul'a döndük.
çok güldük, çok dansettik, çok eğlendik, çok harika yeni insanlarla tanıştık.
bir sonrakinde görüşmek üzere:)
ayşin
--
İstanbul Off-Road Kulübü
