20 Mayıs 2012 Pazar

2012 İsoff Challenge 1. Yarışı Yapıldı.



Yeni nesil  –ve ıslak-  off-road yarışı: İSOFF Challenge

Ayşin Uysal

Cuma günü İstanbul’u sel aldığında İSOFF’a telefonlar yağmaya başladı: “Pazar günü yarış iptal değil mi?”

İSOFF biraz şaşkın cevap verdi: “Yooo. Niye ki?”

Normal tabii. Bizim yarışçılar ve görevliler ve de seyirciler alışık, off-road yarışı varsa yağmur yağıyor. (Hatta İSOFF yeni yönetimi, kurak yerlerde yarış düzenleyerek kamu hizmeti verme fikrine sıcak bakıyor.) Yine de, 20 Mayıs Pazar günü İSOFF Challenge birinci ayağı için seyirci parkuruna gelip aracımızı park edebilecek bir karış boş arazi parçası bulamayınca yağmura katkı olarak gözlerim de yaşardı. Ben bu yarışı da seviyorum, seyircisini de. Kimse ıslanır da eririm ya da beni seller alır götürür diye korkmamış. Yarış izlemeye gelmiş.

Bilmeyenler için hemen hatırlatayım. İSOFF Challenge, İSOFF’un 2011 yılında icat ettiği melez bir yarış. Parkur, yarışçılar ve araçlar off-road kökenli, ama kurallar ve genel tarzda Formula esintisi var. Kaygan balçık zemin üzerinde, dimdik rampalarda, su kanallarında birbiri üzerine atlayıp, birbirlerini iterek öne çıkmaya çalışan, havalarda uçarken rakibini geçen 4x4 araçlar mı görmek istiyorsunuz? Tam yerine düştünüz. Bu yarışta tüm ekipler aynı anda start alıyorlar. Sıralama turlarında yaptıkları zamana göre kalkış yerlerini belirliyorlar ve kırmızı ışıklar yeşile döndüğü an rengarenk, baş döndürücü bir mücadele yaşanmaya başlıyor. Yarış sırasında pilot/copilot değiştirmek ve servis almak için Pit’e girmek serbest, tabii zaman kaybetmeyi göze alırsanız. Ama genelde ekipler  servis almaktansa paramparça lastiklerle jant üzerinde gitmeyi, araçlarının dağılan parçalarını parkura saça saça yarışmayı tercih ediyorlar. 20 tur boyunca devam eden bu çılgın yarış, farklı ekipleri tutan fanatik seyirciler tarafından ateşli tezahüratlarla destekleniyor. 20 turun sonunda damalı bayrağı ilk gören ekip birincilik kürsüsüne çıkmaya hak kazanıyor. Bu kadar basit.

Pazar günü parkur iyicene ağırlaşıp zorlaşınca daha yarış başlamadan ekipler dökülmeye başladı. Daha Formasyon turlarında ekipler mekanik arızalar yaşamaya başladılar. Sıralama turlarına geçildiğinde ise durum birden vahimleşti. Kura sonucu ilk start alan Ali Doğaner – Baybars Öztürk ilk taklanın da sahibi oldular. Onları Ali Günpay – Hasan Akdeniz takip etti. Kubilay Tüfekçi ve Bülent Kaya ikilisi de yeni yaptıkları araçla hevesle start aldılar ama sıralama turunun sonunu getiremeden taşıyıcı koptu, araç pes etti. Tüm bu fireler yarışçıların hevesini kırdı mı dersiniz? Ne münasebet. Kalan 15 araç saat 15.00’de çapraz formasyonda sıralandılar ve 20 tur sürecek dayanıklılık ve heyecan testi için ışıkların yeşile dönmesini beklediler.

Start ile birlikte tüm araçlar ilk virajı alıp, 1. dik rampaya saldırdılar. Rampada elde edilecek avantaj yarışın sonraki kilometrelerinde çok önem taşıyacağı için ekipler o ilk engellerde tüm yeteneklerini ve çılgınlıklarını ortaya koydular. İlk sırada start almaya hak kazanan Hürriyet Girit – Hüseyin Afşar ekibi, uzun bir süre avantajlarını korudular, sonra mekanik arıza ile parkurun içinde kalıp sıralarını arkalarından gelenlere devrettiler. Hemen arkalarında, ikinci sırada start alan Benan Engin ve Tamer Kızıltan ekibini ise araçları yarı yolda bıraktı. Bu arada baba oğul yarışan üç ekip pilotluk bayrağının babadan oğla geçişinin altını çiziyordu. İddialı yarışçılardan Kenan Çarpışantürk bu kez direksiyonu oğluna vermiş ve co-pilot koltuğuna geçmişti. Salih Çarpışantürk de babasının izinden gideceğinin belirtilerini veriyorken araçları kırıldı ve yarış dışı kaldılar. Okan Sayın da pilotluğu oğlu Kaan Sayın’a bırakıp yarışı sağ koltuktan yaşayan yarışçılardandı. Can Tahincioğlu ise oğlu İlyas Tahincioğlu ile birlikte start almıştı.

Yarış devam ederken aracındaki arızalara karşın inatla yarışmaya devam etmeye çalışan Müfit Çırpanlı tam dik inişin altında kaldı, aynı dakikalarda Can Tahincioğlu’nun buggy’si de viraj girişinde kırıldı. Bu iki araç görevliler tarafından çekilinceye kadar, ekstra zorluk arayan yarışçılar için bonus hüviyetinde parkur içi geçiş zorluğunu arttırma görevini başarıyla sürdürdüler.

Derken dikkatler 13 kapı numarası ile yarışan Hüseyin Akbulut ve Ahmet Ergun’a çevrildi. Dik inişten takla atarak inmeyi seçen ekip düzeltilinceye dek parkurda kırmızı bayraklar çekildi. Tekrar start alan yarış sonrası Akbulut bu kez motor arızası ile kaldı. Tam artık bıraktı derken bir sonraki turda bu sefer patlak lastikle jant üzerinde inatla yarışa devam ettiği görüldü. Akbulut’un 13 numaralı Defender’i tıpkı şanssızlıkları üzerine çeken paratoner gibi ilerlemeye devam etti, sonunda bir köşede yığılıp kaldı.

Araçlar kırıla döküle, takla ata ata sonunda şekil değiştirmeye başladılar ister istemez. Yarışın ilerleyen turlarında Leyon Benzesin’in aracının ise ön kaportası  yerlerde sürünüyordu, ama inanılmaz bir vefa örneği gösteren çamurluk Benzesin’i terk etmemekte direniyordu.  Ali Doğaner ise ilk taklasından sonra ön camı olmadan yarışıyordu ama aracın içi ile dışı aynı çamur yoğunluğunda olduğu için cam olmadığı halde yarışçıları görmek zor oluyordu. Üstelik aracın bagaj kapağı çarpmadan sonra tam yerine oturtulamadığı için daha ilk turlarda her virajda açılıp kapanmaya başladı. Ama koptu kopacak diye beklenmesine ve hangi turda kapaksız geçeceklerine dair bahisler açılmasına karşın, menteşeler, yarışan bir çok araçtan daha sağlam çıktı ve yarış sonuna kadar kopmadı.  Güne erken bir taklayla başlayan Ali Günpay – Hasan Akdeniz seyircilerin yoğun alkışlarına rağmen yarışın sonunu getiremediler. Adnan Ofluoğlu – Ahmet Yurtseven de mekanik arıza ile finiş göremeyen ekipler arasında yerini aldı.

Son turlarda geriye bir avuş yarışçı kaldı. Ali Doğaner – Baybars Öztürk en yakın rakiplerine 1 dakika fark atıp damalı bayrağı göğüslediler ve 1.lik kupasının sahibi oldular. Diğer ekipler arka arkaya finiş gördüler. Pilot koltuğunu babasının elinden kapan Kaan Sayın yarışı 2. bitirdi. Okan Sayın da böylelikle co-pilot kupasını evine götürdü. Tarık Gökbay – Bülent Gültekin seyirci rampasından her seferinde havalanarak araçlarını aşağı attıkları için en çok tezhürat alan isimlerden biri oldular. Araç inatla dayandı ve ekibe üçüncülük kupasını getirdi. Ali Çetin – Vecdi Topçu, bu zorlu parkuru başarı ile tamamlayıp 4. sırada finişe gelmeyi başardılar. Serdar Uludağ – Ataer Ekener ekibi bu dayanıklılık sınavından başarıyla ve 5.likle çıktılar. Leyon Benzesin – Alpaslan Yüksel de yarışı 6. bitiren ekip oldular. Bitiren her ekibe en az bir kupa düştü. Geri kalan yarışçılara da bitirenleri alkışlamak düştü.

İSOFF Challenge’ın 2. ve 3. Ayakları Eylül ve Ekim aylarında aynı parkurda koşulacak. Programı ve duyuruları www.isoff.org.tr adresinden takip edebilirsiniz.


* Puan Durumu



Savaş Yılmaz

Savaş Yılmaz

Savaş Yılmaz

Savaş Yılmaz

Savaş Yılmaz

Savaş Yılmaz

Savaş Yılmaz